14 Mayıs 2008 Çarşamba

Sarah Michelle Gellar Maxim için fotoğraf çekiminde - 13 Mayıs 2008 Salı 16:13:24:678


Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim tttt


Sarah Michelle Gellar Maxim Dergisi için yaptığı fotoğraf çalışmasında oldukça formda ve güzel görünüyor. Tek sorunu kısa boyu olsa gerek. Onu konuyu da topuklular ile çözüyor.


Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  1 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  2 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  3


Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  4 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  5 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  6 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  7


Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  8 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  9 Sarah Michelle Gellar fotograf photoshoot Maxim  10


EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Gerçek lider, işler kötü gittiğinde hatayı kendisinde arar





 

Asemble Eğitim ve Danışmanlık tarafından düzenlenen Kuantum Liderlik Zirvesi’nde konuşma yapmak için gelen, Tanrılar Okulu kitabının yazarı Prof. Stefano D’Anna ve Continental Havayolları’nın efsanevi CEO’su Gordon Bethune, iki farklı lider tanımı yaptı. Bethune, lideri çalışanların zirveye taşıyacağı görüşündeydi.

Kariyerine uçak teknisyeni olarak başlayan Bethune, başarının sırrının sorunlara yaklaşım biçiminde saklı olduğunu savunuyor. Her şeyin özünde basit bir sorun olduğunu, bu özü gören kişinin kolaylıkla basit bir çözüm geliştirebileceğini vurguluyor. Bethune, motive olmayan bir ekiple başarının gelmesinin mümkün olmayacağı düşüncesinde. Bu yüzden iyi bir liderin ekibine, şirketin başarılı olmasının onlara ne fayda sunacağını net olarak anlatması gerekiyor. Çalışanlar birlikte kazanacakları fikrine ikna olduklarında, lideri tüm kapasiteleriyle destekliyor. Bethune’ye göre sektör lideri olmanın sırrı ‘müşterileri dinlemek, en fazla önem verdikleri noktaları anlamak ve bu konularda rakiplerden ileride olmak’. Liderin görevi ise her zaman çevreyi izlemek, anlamaya çalışmak ve sorunlara hızlı çözümler sunmak.

Pofesör D’Anna ise gerçek bir liderin gücünü ekibinden değil, kendisinden aldığı görüşünde. “Şirketin yaşamından ve ölümünden CEO sorumludur. İşler kötü gittiğinde lider suçu kendisinde aramalıdır. Başarısız liderin kaçış yolu yoktur, sorumluluk kendisindedir” diyen D’anna, Atatürk gibi birkaç liderin dünyayı değiştirmeye yeteceğini savunuyor.

Bethune ve D’Anna’ya göre gerçek bir lider olmak için inanç, samimiyet ve özgüven gerekiyor. Yaptığı işi ciddiye almayan, tutkuyla yaklaşmayan, çevresine ve kendisine karşı dürüst olmayan kişiler belki yönetici olabiliyor, ancak asla liderlik mertebesine yükselemiyor.

2. WOMM KONFERANSI

Ağızdan ağza pazarlama terimi, pazarlama dünyasında sıklıkla kullanılıyor. Kuruluşlar tüketicilerin dikkatini çekebilmek ve onların dünyasına girebilmek için dost tavsiyesi yaratabilecek kampanyalar geliştirmeye çalışıyor. MediaCat’in düzenlediği 2. WOMM Konferansı’nda da konuyla ilgili başarılı örnekler ve yararlı ipuçları vardı. Aralarında ‘The Anatomy of Buzz’ kitabının yazarı Emanuel Rosen’in de bulunduğu konuşmacılar, kendi formüllerini paylaştı. En çok vurgulanan nokta, ağızdan ağza pazarlamanın her şeyden önce, tüketicilerle diyalog kurmaya yarayan bir diyalog aracı olduğuydu.

WOMM’un (ağızdan ağza pazarlama) en yaygın biçimi, özellikleri tanımlanan bir gruba denemeleri ve görüşlerini bildirmeleri için bir ürün verilmesi. Bu bazen ürünün kişilere postalanması yoluyla yapılıyor, dondurma türü ürünlerde ise satış noktalarında kullanmak üzere bedava ve indirimli ürün kuponları veriliyor. Denedikten sonra görüşleri soruluyor. Doğal olarak, bu kişiler bir ‘buzz’ başlatarak, arkadaşlarına ve çevrelerine üründen bahsediyor. Bir kısmı internette bloglarında ve tartışma gruplarında üründen söz ediyor. Bu tür kampanyaya giren bir kuruluş, asla deneyen kişilerle bir para ilişkisine girmiyor. Olumsuz görüşler olduğunda da bunu bir ürün geliştirme fırsatı olarak ele alıyor.

Ağızdan ağza pazarlamanın en önemli isimlerinden Emanuel Rosen’e göre 8 temel prensibe dikkat edilmeli:
(1) Çıkış noktasında harika bir deneyim bulunmalı. (2) Doğal bir hızla gelişmeli. (3) İnsanlara hakkında konuşabilecekleri bir malzeme sunulmalı. (4) Onları işin içine çekecek bir ortam sağlanmalı. (5) Farklı kanallarda yaygın iletişim yapılmalı. (6) Gruplara özel farklı mesajlar hazırlanmalı. (7) Kampanyanın boyutunu genişletecek başka yan alanlar bulunmalı. (8) Mutlaka ölçme ve değerlendirme yapılmalı.


ÇETİN ZİYLAN’DAN REKLAM HUKUKU DEĞERLENDİRMESİ

İÜ Hukuk Fakültesi, 8-9 Mayıs’ta Uluslarası Reklam Hukuku Sempozyumu’nda çok önemli isimleri ağırladı. Yıllardır reklam, özdenetim, hukuk konularında sektörümüze ağabeylik eden Reklam Özdenetim Kurulu Başkanı Çetin Ziylan, Türkiye’deki reklam hukuku hakkında bir konuşma yaptı. Yanıltıcı reklam olarak tanımlanarak RTÜK tarafından yasaklanan bazı reklamlardan örnekler vererek “Yanıltıcı reklamı mı arıyoruz? Yoksa mahallenin namusunu mu korumak istiyoruz? Görüş ayrılığı burada yatıyor” dedi. Ziylan, “Reklamda eksiksiz denetim, kamu denetimi ile özdenetimin eksik yanlarını tamamlamak için işbirliği yapılmasını gerektiriyor” diyerek tarafları işbirliğine davet etti.

AVİVASA PERAKENDE SEKTÖRÜNÜ ÜZÜYOR MU?

AvivaSA’nın “Paraları saç saç” reklamı çok başarılı; dikkat çekiyor, akılda kalıyor, mesajını tam olarak veriyor. En önemlisi tekrar tekrar kendisini izletebiliyor. Reklam bir alışveriş merkezinde çekilmiş. İzleyiciye ‘paraları saçma, tasarruf et‘ mesajı verilirken geri planda ışıklı, modern bir ortam görünüyor. Perakende sektörü yavaş yavaş küresel ekonomik krizden ve ülkemizdeki belirsizlik ortamından etkilenmeye başladı. İnsanlar gelecekle ilgili korkular ve suçluluk duyguları arasında, bazı tüketim kararlarını ertelemeyi seçiyor. AvivaSA’nın reklamı alışveriş merkezlerini (AVM)  insanları baştan çıkartan zaaf merkezleri olarak bilinçaltına yerleştirecek izlenimlerle dolu. Reklamı her gördüğümde, AVM’lerde mağaza kiralayıp yatırım yapan bir kuruluşun yerine kendimi koyup ‘ben olsaydım çok üzülürdüm’ diye düşünüyorum.




--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Hiç yorum yok: