
Mart ayında pankreas kanseri teşhisi ile tedavi altına alınan Patrick Swayze, pozitif bakış açısı ve paranın sağlayabileceği en iyi doktorlar sayesinde sağlığına kavuştu. LAX havaalanında paparazziler tarafından yakalanan Swayze, hastalığı hakkında şöyle konuştu:
“Ben bir mucizeyim adamım! Nedenini bilmiyorum…”
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...
Fransız süpermarketlerde eko-fiş uygulaması
Gelişmiş pazarlardaki tüketicilere yalnızca ürünün özelliklerini bilmek yetmiyor; üretim ve dağıtım hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar. Toprağı, havayı kirleten ürünlerin yerine, çevreye daha az zararı dokunanları tercih ediyorlar. Tüketicilere çevre-dostu olduklarını kanıtlamak isteyen şirketler de süreçlerini hızla gözden geçiriyor. Birkaç yıl önce marjinal çözümler olarak kabul edilebilecek fikirleri test ediyorlar. Fransa'da uygulanan 'eko-fiş' uygulaması, bu fikirlerden birisi. Hızla yaygınlaşacağı tahmin edilen eko-fişlerde, satın alınan her ürünün 100 gramının, dünyaya ne kadar karbondioksite mal olduğu yazılacak. Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'da çıkan bir habere göre, hipermarket zinciri Leclerc ve Casino 'eko-enformasyon' dönemini başlatıyor. Bu yeni uygulama çerçevesinde, kuruluş sattığı çevre dostu ürünlerin üzerine yeşil bir logo yerleştirecek. Mağazalardaki ürünlerde kullanılan malzemeleri, üretim sırasındaki uygulamaları ve ulaşımını inceleyerek bir anlamda her ürün için bir çevre karnesi oluşturacak. Böylece tüketicinin, kasa fişinde ürünlerin çevre performansını görme imkânı olacak. EKOLOJİK UÇAK BİLETİ, TÜRKİYE'NİN FIRSATI OLABİLİR Uçakların çıkardığı karbondioksitin atmosfere büyük zarar verdiği gerçeği, turizm sektörünü etkilemeye başladı. İsviçreli kuruluş 'myclimate'in internet sitesi, değişimin önemli göstergelerinden birisi. Siteyi ziyaret edenlerin, alacakları uçak biletiyle dünyaya ne kadar zarar verdiklerini görmeleri mümkün oluyor. Örneğin, Zürih'ten Maldiv Adaları'na gidecek bir kişi çevreye 1,5 ton civarında zehirli gaz yayılmasına neden olduğunu öğreniyor. Gitmeyi seçip vicdanını da rahatlatmak isterse 109 İsviçre frangı karşılığında 'günahlarından arınabiliyor'. Bu miktarla, güneşle çalışan bir paneli 36 ay finanse etmesi mümkün olabiliyor. Gelecekte, karbon emisyon oranlarından daha çok bahsedileceği kesin. Asya'dan gelen ürünler ucuz, Okyanus'taki tatil merkezleri çekici olabilir. İnsanlar, vicdanlarıyla ya da çevrecilerin zoruyla karar vermek zorunda kaldıklarında durum değişecektir. Gelecek kaygısıyla, çocuklarına yaşanacak bir dünya bırakmak isteyenler, ayrıntıları sorguladıkça coğrafi yakınlık önem kazanacak. İsviçreli tüketicilerin duyarlılığı, Türkiye için çok uzak görünebilir. Türkiye, AB üyesi olmayabilir ama çevrecilerin baskısıyla Asya'dan uzaklaşmak zorunda kalan üreticiler ve uzaklara tatile gitmek istemeyen turistler için bir cazibe merkezi olabilir. Yatırımcıların çevre dostu bir mantıkla işlerinin geleceğini gözden geçirmelerinde yarar var. Avrupa hızla değişiyor, sürekli yeni fırsatlar doğuyor. Fatoş Karahasan |
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder