Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerine çıktığı şu günlerde sıcak çarpmasına karşı dikkatli olmanızda fayda var. Çünkü sıcak çarpması, çok ciddi bir sağlık sorunu. Eğer acil tedavi edilmezse ölümle bile sonuçlanabiliyor. Ayrıca bazı vakalarda ölümle sonuçlanmasa bile kalıcı hasarlar bırakabiliyor.
Sema Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Ömer Atalay Yürekli sıcak çarpmasında yapılması gerekenleri anlattı.
Sıcak çarpması, sıcak havada aşırı terleme, kızgın güneşin altında kalındığında veya çok fazla egzersiz yapıldığında vücudun aşırı miktarda su ve tuz kaybetmesine bağlı olarak gelişen durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumdan en çok etkilenenler küçük yaştaki çocuklar, yaşlılar. Sıcak çarpması sonucu ortaya çıkan vücudun susuz kalmasını engellemek amacıyla sıcak çarpmasına maruz kalan kişiye bol miktarda sıvı verilmelidir.
Sıcak çarpmasının belirtileri
• Baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı
• İştahsızlık, mide bulantısı
• Sıcak, kızarma ve terleyememe
• Kol, bacak ve karında kramplar
• Vücut sıcaklığının 40 derecenin üzerinde olması
Sıcak çarpmasında yapılması gerekenler
• Sıcak çarpması yaşayan hastayı serin, gölge bir ortama alın.
• Kişiyi yarı oturur pozisyona getirdikten sonra, üzerini soğuk ve ıslak bir çarşafla sarın.
• Vücut sıcaklığı 38 dereceye düşene kadar soğutma işlemine devam edin.
• Bilinci ve davranışları normalse içecek bir şey verin.
• Kişinin bilinci yerinde değilse içecek bir şey verilmemeli, boğulmasına neden olabilirsiniz.
• Kişi kusuyorsa yan yüzükoyun yatırın.
• Çok acele tıbbi yardım çağırın.
Sıcak çarpmasına karşı alınabilecek önlemler
• Güneş çarpmasına karşı en etkili yol güneşten ve sıcaktan korunun.
• Güneş altında fazla kalmayın, gün içinde saat 11.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarıya çıkmamaya özen gösterin.
• Sıcakta bol ve serin tutan ve açık renk giysiler giyin
• Bol bol sıvı gıdalar tüketin.
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...
Avrupa'nın göbeğinde en büyük soykırım 11-TEMMUZ-1995 BOSNA-HERSEK'te yaşandı...
Bugün Bosna’dayızİkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın göbeğinde en büyük soykırım, 1992 -1995 arasında Bosna Hersek’te yaşandı. Gözü dünmüş Sırpların, uyguladığı mezalimde, 140 bin Bosnalı Müslüman hayatını kaybetti, yine çoğunluğu Müslüman 2.5 milyon Bosnalı yurdundan kaçmak zorunda bırakıldı. Ama Sırpların sistematik olarak yürüttüğü soykırımın en yürek burkanı, 11 Temmuz 1995’te gerçekleşti. Hem de Birleşmiş Milletler’in güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitza’da… Hem de Birleşmiş Milletler’in, NATO’nun koruması altında… 6 gün süren katliamda, çocuk, kadın, erkek 9 bin 600 Boşnak soydaşımız can verdi. Katliamı gerçekleştiren Sırplar, toplu mezarları iş makineleriyle karıştırarak kimliklerinin belirlenmesini de engelleme yoluna gitti. Acı olan ise bu katliam güvenli bölgeyi korumakla görevli Hollanda Birliği’nin başındaki generalin, Sırpların geldiğini görüp korkarak askerlerini alıp gitmesiyle yaşandı. Nedense, sözde Ermeni soykırımı palavrasını ısıtıp ısıtıp her yıl önümüze koyanlar, tam 3.5 yıl Bosna’da yaşanan sistemli insan kıyımına seyirci kaldı. Ancak yıllar sonra Srebrenitza Katliamı’nı kabul etti Avrupa. Bugün Bosna Hersek’teyiz İzmir’den 53, Adana’dan 5, Konya’dan 3, İstanbul’dan da 17 kişiyle toplam 73 kişilik bir grupla, 8 gün boyunca Bosna’nın önemli kentlerinde bulunacağız. Türkiye -Bosna Hersek Kültür Dernekleri kurucusu ve onursal başkanı, ayrıca Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak’ın önderliğindeki grupla, katliamın başladığı 11 Temmuz Günü Srebrenitza’da olacağız. Sırpların kurşunlarıyla can veren sonra toplu mezarlara gömülen soydaşlarımızın hâlâ süren DNA yöntemiyle kimlik belirleme çalışmalarında sonuca ulaşılan 550 Boşnak için düzenlenecek cenaze töreninde olacağız. Yine, hayatını kaybeden 9 bin 600 Boşnak anısına Potoçari yakınlarında 2003’te açılan bir katliam anıtında anma törenine katılacağız. Amerikalı araştırmacı ve New York Times muhabiri David Rohde’ye Pulitzer Ödülü kazandıran 1997’de yayınladığı “Son-Oyun, Srebrenica’nın Düşüşü ve İhanet’’ isimli kitabında anlattığı katliam gerçeğine tanık olacağız. Sarajevo’da, Kovaçi Şehitliği’ni ziyaret edeceğiz. Gradacac’ta, Visegrad’da, Grozde’de, Tuzla’da temaslarda bulunacağız, belediye başkanlarıyla görüşeceğiz. Mostar’da, Konjic’te, Jablanica’da, Poçitelj’de Osmanlı’nın izlerini göreceğiz. *** Bosna Hersek dendiğinde kuşkusuz, hem İzmir’de, hem de Türkiye’de ilk akla gelen isim Kemal Baysak’tır. Doğduğu toprakları unutmayan, maddi manevi Bosna’nın yanında olmaya çalışan biridir. Bosna Hersek sevdalısıdır kısaca. Onun için kendisine Bosna Hersek Fahri Konsolos unvanı verilmiştir. Türkiye’den 12, Bosna Hersek’ten 5 arkadaşıyla kurduğu Sarajevo Eğitimi Geliştirme Vakfı’yla Uluslararası Sarajevo Üniversitesi onun ve arkadaşlarının sayesinde eğitim vermektedir. Yine o ve arkadaşlarının gayretleriyle, şu sıralarda Sarajevo’da üniversitenin yeni kampus inşaatı sürmektedir. Sarajevo Büyükşehir Belediyesi minnettarlığının bir ifadesi olarak, Kemal Baysak’ı fahri hemşehrisi ilan etti. 21 Temmuz’da Kemal Baysak, Büyükşehir Belediye Başkanı Semiha Borovac’ın önerisi, Belediye Meclis Başkanı Emin Şrvakıc’ın teklifiyle kabul edilen kararla, kendisine verilecek fahri hemşehrilik beratını alacak. |
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder