“Özellikle kadınlarda ve adet öncesi(premenstrüel) dönemde daha fazla görülen Alışveriş Hastalığı, bir dürtü kontrolü bozukluğudur. Diğer dürtü kontrol bozuklukları arasında Kleptomani(çalmaya yönelik dayanılmaz dürtü), Piromani(haz alma amacıyla yangın çıkarma) ve Trikotillomani(haz alma amacıyla kişinin kendi saçını yineleyen biçimde yolması) yer alır.”
Psikiyatri Literatüründe 1900’lü yılların başında “Oniomania” olarak tanımlanmış olan bu bozukluk son yıllarda “kompulsif alışveriş” şeklinde ele alınmaktadır. Kontrolsüz, impulsif ve aşırı miktarda alışveriş krizlerinin görüldüğü bir bozukluktur. Dürtü kontrol bozuklukları kapsamında ele alınmaktadır. Dürtü kontrolü bozukluğunun başlıca özelliği, kişiye ya da başkalarına zarar verecek bir eylemde bulunmaya yönelik bir dürtü, güdü ya da dayanılmaz isteye karşı koymada başarısızlıktır. Birey alışverişte bulunmadan önce gerginlik ya da uyarılma duygusunda giderek artma hisseder ve sonra alışveriş sırasında haz alma, doyum bulma ve rahatlama yaşar. Alışverişin ardından çok para harcadığı için pişmanlık, kendini kınama ya da suçluluk hissedebilir.
Diğer dürtü kontrolü bozuklukları Aralıklı Patlayıcı Bozukluk (ciddi saldırganlık atakları), Kleptomani(çalmaya yönelik dayanılmaz dürtü), Piromani (haz alma amacıyla yangın çıkarma), Patolojik kumar oynama, Trikotillomani (haz alma amacıyla kişinin kendi saçını yineleyen biçimde yolması) dır.
Amerikan toplumunda %1-6 oranın da görülür, %80-90’nını bayanlar oluşturur. Özellikle adet öncesi(premenstrüel) dönemde daha fazla görülür. Başlangıç yaşı 18 yaş civarıdır ancak bunun problem olarak fark edilmesi genellikle 10 yılı alır.
Nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak psiko analitik görüşe göre bu kişilerin genellikle benlik değerleri düşüktür; giyim ve mücevher en çok satın alınan şeyler olup, bunlar dış dünya tarafından en çok dikkat çeken objelerdir. Kişi satın alma davranışı ile “geleceğin var olduğunu kendine inandırarak temel ölüm kaygısını azaltır.
Bu bozukluğa sahip bireylerin alışveriş paternleri tipiktir. Alışveriş dürtüleri genellikle epizodik olup haftada bir civarında, ortalama bir saat süren ataklar halinde ortaya çıkar. Tüm yıl boyunca süregenlik gösterir, diğerleri gibi yalnızca doğum günleri ve bayramlarda yoğunlaşmaz. Kişi genellikle evdeyken, kendini çökkün ya da gergin hissederken bu dürtü belirir, kişi çoğunlukla kendisi için alışveriş yapar, bazen diğerleri için de alır. Birkaç pahalı eşyadan ziyade, çok sayıda ucuz eşya satın alırlar.
Bayanlar daha çok giysi, parfüm ve mücevher, erkekler ise elektronik, otomobil ya da hırdavat satın alır.
Büyük bir sıklıkla kredi kartı ile, büyük mağazalardan yalnız alışveriş yapar, yanında genellikle birden fazla kredi kartı taşır.
En önemlisi kendisinin ihtiyaç duymadığı şeyleri satın alır, dolabı bir kere bile giymediği, üzerinde etiketi bulunan giysilerle doludur. Bunları bazen başkalarına hediye olarak verir. Evi bir sürü gereksiz ev eşyaları ile tıkıştırılmıştır.İlaç ve alkol bağımlılığında görüldüğü gibi bir süre sonra tolerans gelişir; kişi rahatlamak için giderek daha fazla miktarlarda alışveriş yapar. Alışverişin doğası ve paterni gereği yakın ilişkilerinde bir süre sonra sorunlar yaşamaya başlar, boşanmalar sıktır. Kişi satın aldığı şeyleri gizler.Alışverişe çok fazla zaman ayırdığı için çalışıyorsa işte sorunlar yaşamaya başlar.
Bu bozukluk kronik seyirlidir. Başka psikiyatrik bozukluklarla birlikte görülebilir. Duygulanım bozuklukları(depresyon,iki uçlu mizaç bozukluğu), anksiyete bozuklukları(Obsesif bozukluk, Panik bozukluk, Fobiler ),madde kötüye kullanımı,yeme bozuklukları ve diğer dürtü kontrol bozuklukları gibi.
Tedavide iç görüye yönelik terapi, destekleyici terapi, grup terapilerinin yanı sıra ilaç tedavileri ile bu durum kontrol altına alınabilir.
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...
İRAN DEPREMİNİ BİLEN ADAM İSTANBUL İÇİN TARİH BİÇTİ.
| İRAN DEPREMİNİ BİLEN ADAM, İSTANBUL İÇİN TARİH BİÇTİ 17 Ağustos Marmara depremini önceden bilen deprem tahmincisi Mike Lee, dört ay önce gönderdiği mail'de şöyle demişti: Güneş tutulmasından sonra, İran'da deprem bekliyorum. Ve dediği çıktı! İki gün önce İran 6'lık bir depremle sarsıldı. Lee beklenen İstanbul depreminin ise 2008'de olacağını söylüyor Mike Lee, depremle ilgili haberleri yakından takip edenler için artık tanıdık bir isim. Hawaii'nin Honolulu kentindeki Damien Lisesi'nde din ve tarih öğretmenliği yapan Mike Lee (tam adıyla Michael Lee) bir yandan da depremleri önceden tahmin edebilmek için çalışıyor. On yıldır Ay, Güneş ve yıldızların konumlarını, kendi geliştirdiği hesaplama sistemiyle yorumlayarak deprem tahminleri yapıyor. Tahminlerinin doğruluk oranı ise yüzde 60! Şimdiye kadar 1996 Peru depremini, 17 Ağustos 1999 Marmara depremini, 13 Ocak 2001 El Salvador, 28 Şubat 2001 Washington, 1 Mart 2001 Seattle ve 3 Şubat 2002 Afyon depremlerini önceden bilmişti. Artık bu isabetli tahminleriyle en ünlü deprem tahmincileri arasında gösterilen Mike Lee ile ilk tanışmamız ise 1999 yılına rastlıyor. DEPREMLERİ MAİL ATARAK BİLDİRDİ 1999'da, Aktüel Dergisi'nde çalışırken, 17 Ağustos Marmara depremini doğru şekilde tahmin ettiğini öğrendiğim Mike Lee ile hemen bağlantı kurmuştum. O zamandan bu yana geçen yedi yıl boyunca da Mike Lee ile şahsen haberleşmeyi sürdürdüm. Ocak 2002'de adresime gönderdiği mail'inde Mike Lee, bir ay sonra Türkiye'nin İç Anadolu bölgesinde büyük bir deprem beklediğini, ayrıca Nisan ayında da yine Türkiye'de 5 büyüklüğünde bir depremin daha meydana geleceğini söylüyordu. Nitekim 3 Şubat 2002'de Afyon'da 5 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Hemen ardından da 4 Nisan 2002'de 4.7 büyüklüğündeki Burdur depremi geldi. Depremlerin kesin yeri ve tam büyüklüğü konusunda küçük yanılgılar olsa da bu isabetli tahminleri o yıl Aktüel'de önemli haberler olarak yer aldı. Depremlerde Güneş tutulmalarının rolünün büyük olduğuna inanan Mike Lee ile son olarak da bundan dört ay önce, yani Aralık 2005'te haberleştik. O zaman kendisine 2006'nın Mart ayı sonunda yaşanacak güneş tutulması sebebiyle Türkiye'de bir deprem olup olmayacağı konusunda tahminlerini sordum. Mike Lee'nin bana gönderdiği 9 Aralık 2005 tarihli mesajında söyledikleri aynen şöyleydi: '29 Mart 2006'daki Güneş tutulmasının hemen ardından, 5-11 Nisan 2006 tarihlerinde İran'ın Abiz bölgesinde 6.8 büyüklüğünde bir deprem bekliyorum.' Ve Mike Lee'nin tahmini bir kez daha doğru çıktı. Çünkü, tıpkı dört ay önce şahsıma gönderdiği mail'de bildirdiği gibi, Güneş tutulmasının hemen ardından, 31 Mart Cuma günü İran'da 6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Görünen o ki, ünlü deprem tahmincisi, depremin tam yeri, tam tarihi ve tam büyüklüğü konusunda ufak sapmalar olsa da, depremlerin pek çoğunu önceden bilmeyi başarıyor. Bu durumda beklenen büyük İstanbul depremi konusunda yaptığı tahminleri de dikkate almak gerekiyor mu sizce? Tutulmalar tetikliyor MIKE Lee tutulmaların depremi tetiklediğine inanıyor. Tezine göre Güneş, Ay ve Dünya'nın aynı düzlemde sıralanışıyla ortaya çıkan çekim gücü tektonik tabakaları, fayları, muhtelif katmanları ve magmayı etkiliyor. 2000 yıllık tutulmaların kaydını tutan Lee, hesaplarını özel bir bilgisayar programıyla yapıyor. Mike Lee, deprem tahminlerini yayınladığı kişisel internet sitesini kapattı; ancak çalışmalarını şimdi California Üniversitesi bünyesinde sürdürüyor. İstanbul için tahmini 2008 İSTEĞİMİZ üzerine Mike Lee, yakın gelecekte olabilecek depremler konusunda en son tahminlerini de bize şu sözlerle bildirdi: İran depremi Doğu Anadolu'yu etkileyebilir ama bu kesin değil. Ancak 2006 Nisan ve Ağustos aylarında Amerika'da iki büyük deprem görünüyor. ABD'nin kuzeybatı kıyısındaki Oregon'da 23 - 27 Mart tarihleri arasında 7.0 büyüklüğünde bir deprem olacak. 25 - 29 Ağustos 2006 tarihleri arasında ise California'nın Santa Barbara bölgesinde 7.1 - 7.5 büyüklüğünde bir deprem bekliyorum. İstanbul depremi için en tehlikeli dönem ise 2008. 2008'de Marmara Denizi'nde 8.0 büyüklüğünde bir deprem meydana gelecek. Bu depremi 3 - 13 Ağustos 2008, 4 - 14 Eylül 2008 ya da 21 - 31 Ocak 2009 tarihlerinden birinde bekliyorum.' (akşam) |
--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder