30 Ağustos 2008 Cumartesi

Mobilya dünyasında Pierre Cardin imzası




Dünyanın saygın markası artık modayı evde de yaşatacak


Pierre Cardin Mobilia’nın Türkiye‘deki ilk mağazası Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek tarafından açıldı. Açılışta politika, iş ve basın dünyasının seçkin temsilcileri hazır bulundu.


Aydınlı Grubu’nun alt lisansörü Özkar Grup tarafından ilk konsept mağazası Başkent’te açılan Pierre Cardin Mobilia Kayseri, Gaziantep, Bursa ve İstanbul mağazaları da yeni konseptiyle önümüzdeki günlerde açılacak.


Pierre Cardin Mobilia’nın Türkiye’den sonra Ukrayna, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika Ülkeleri, Bulgaristan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve İran’da da mağazalaşmayı planlıyor.


Pierre Cardin tam 140 ülkede, 900 farklı ürün lisansıyla dünyanın en çok kabul gören markalarından biri. Ve Pierre Cardin, otoriteler tarafından yeryüzünün en iyi bilinen beş Fransız moda tasarımcısından biri olarak kabul ediliyor.


1993 yılında Pierre Cardin’le imzalanan ana lisansörlük sözleşmesi ile birlikte; Pierre Cardin markalı kadın-erkek-çocuk iç giyim ve hazır giyim, aksesuar, ayakkabı, halı, kozmetik, ev tekstili, züccaciye grubu, yemek setleri, seramik, vitrifiye ve armatür gibi daha birçok özel koleksiyon Aydınlı Grup yönetiminde 7 ülkede tüketicileriyle buluşturuluyor.


Aydınlı Grup ile birlikte Türkiye’de 15 yıldır başarılı tecrübeler edinen Pierre Cardin; Özkar Grup aracılığı ile bu tecrübelerini mobilya alanına da taşıdı.

Kısa sürede uygun lokasyonlarda toplam 25 Pierre Cardin Mobilia konsept mağaza açmayı hedefleyen Özkar Grup; modern üretim ve pazarlama anlayışı ve yenilikçi çizgisi ile sektördeki trendleri değiştirmeyi hedefliyor.


Pierre Cardin Mobilia konsept mağazalarında; bebek odaları, çocuk odaları, genç odası, yemek odası, yatak odası takımları, TV üniteleri, koltuk köşe takımlarının yanı sıra Pierre Cardin markalı her türlü ev tekstili, halı, yatak ve aksesuar koleksiyonları da mevcut.


Açılış öncesi yapılan basın toplantısında konuşan Aydınlı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Sait Kavurmacı; “Pierre Cardin vizyonu, kimliği, ve yıllardır benimsenmiş duruşuyla bir hayat tarzı markasıdır. Biz de Pierre Cardin’in lisansörü olarak ürün gruplarını genişletmek ve tasarım Houte-couture mobilya ürünlerini ulaşılabilir fiyatlarla halka sunmak istedik. Bunu yaparken de mobilya sektörünün önde gelen ismi Özkar Ahşap’la işbirliği içine girdik. Tasarımlar Fransa’da bizzat Mösyö Pierre ve yeğeni tarafından geliştirilecek” dedi.


Açılışta ve basın toplantısında hazır bulunan Özkar Grub Başkanı Fatih Özcan otomotiv ve tekstilden sonra mobilya sektörünün yılda 7.5 milyar dolarlık bir bütçe ile Türkiye’nin en büyük 3. Sektörü olduğunu belirtti. 3 yıl içerisinde yurt dışı dahil 25 konsept mağaza açmayı hedeflediklerini ve dünyada kabul görülürlüğü çok yüksek olan Pierre Cardin farkını evin tüm odalarında tasarımlarıyla müşterilerine sunduklarını dile getirdi. Özcan, “Konsept mağaza sayısını 25’te tutmaya kararlıyız. Ancak satış noktaları ile Pierre Cardin Mobilia’yı 50 farklı kanaldan hedef kitlesi ile buluşturacağız” diye konuştu.


Hedef aynı anda yurt dışı pazarlar


Özcan, Türkiye’den sonra Ukrayna, Rusya, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika Ülkeleri, Bulgaristan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt ve İran’da da mağazalar açmayı hedeflediklerini belirterek;  “Modayı Evde Yaşa”mak sloganı ile sektöre yeni bir anlayış getireceklerini söyledi.


Özcan, “Bu anlayışla tüm Pierre Cardin Mobilia mağazalarında; tamamen “Modayı Evde Yaşa” konseptini temel alan; ev dekorasyonunda kalite ve rahatlığa önem veren, her zevke uygun, stil sahibi, şık, modern ve geniş bir ürün yelpazesi sunuluyor” dedi.


Çocuklara özel tasarımlar


Pierre Cardin Mobilia, bebek ve genç odaları koleksiyonlarında bir öncülük yaparak çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek, insan sağlığını ön planda tutan tasarımlar üretti. Kurşun ve ağır metal içermeyen boyalarla tasarlanmış, daha yumuşak ve oval hatlı, şık ve çevre dostu bu koleksiyon oldukça ilgi görecek.


Çocukların sağlığı dikkate alınarak, tamamen doğal malzemelerden, ileri teknolojiyle üretilen Pierre Cardin Çocuk Odaları; renkleri, tasarımı, çizgisi, dayanıklılığı ve şık modelleriyle çocukların hayatına hem rahatlık hem de değer katacak.


Detaylı bilgi için: www.pierrecardinmobilia.com


Aydınlı Grup hakkında: Aydınlı Grup, Türkiye çapında 150’ye yakın perakende satış mağazası, 3 alışveriş merkezi ve 500’ü aşkın satış noktasıyla Türkiye Hazır Giyim Sektörü’nün önde gelen firmalarından biridir. Ortadoğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyaya ise Pierre Cardin, Cacharel, U.S. Polo Assn. ve Becon gibi uluslararası markaları ile Türk tasarım ve üretiminin üstün özelliklerini taşımaktadır. Kaliteli hizmet ilkesini esas edinen, evrensel değerlere özen gösteren, çevre bilincine duyarlı üretim yapan ve müşteri odaklı çalışma sistemi ile dünya standartlarında örgütlenen Aydınlı Grup, Türkiye, Rusya, Ukrayna, Orta Asya, Balkanlar ve Doğu Avrupa’daki mağazaları, satış noktaları ve Aymerkez Katlı Mega Mağazaları ile ülkemiz ve dünya insanına şıklığı, kaliteyi ve günün moda tasarımlarını bir arada sunuyor.  Aydınlı Grup 2007 yılında yapılan Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında; Genel büyüklükte 398.,satış hasılatında 329., brüt katma değer oluşturmada  260., özsermaye büyüklüğünde 327., net aktifler büyüklüğünde 286., dönem karlılığında  239., ihracatta  295., çalışan sayısı büyüklüğünde  61. olmuştur.


Özkar Grup hakkında: Pierre Cardin markasının ana lisans sahibi Aydınlı Grup ile 2007 yılında alt lisansörlük anlaşması imzalayan  Özkar Grup; Özkar İnşaat, Özkar Enerji, Özkar Metal ve Özkar Dış Ticaret firmalarını da bünyesinde bulundurmaktadır. 1974 yılında faaliyete geçen Özkar Şirketler Grubu son olarak 2004 yılında Özkar Ahşap firmasını da bünyesine katarak; modüler ahşap mobilya üretimine başlamıştır.




--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Şehrazat çok dertli.Niyemi?






"Binbir Gece"nin Şehrazat'ı Bergüzar Korel, piyasaya alışamamaktan dertli. Bazen çok yadırgadığı olaylarla karşılaştığını belirten Korel, “'Bir gecede şöhret oldu' diyorlar hâlâ. Binbir Gece bitsin, kapımı kapatayım ve küçük bir köye yerleşeyim dediğim anlar oluyor" diyor.

"Kurtlar Vadisi Irak"taki Leyla karakteriyle de çok ilgi çektiniz ama "Binbir Gece" sizin patlamanız oldu...
Evet "Binbir Gece"den sonra hayatım değişti diyebilirim. Çok garip değişiklikler oldu, çok zorlandığım da oluyor hâlâ ama ne olursa olsun bu benim mesleğim. Şanslıydım ki annem babam oyuncuydu. Biliyordum nelerle karşılaşacağımı...

Ama hâlâ bu piyasada gördüğünüz şeylere şaşırıyorsunuz...
Tabii ki, hiç tahmin etmediğim şeylerle de karşılaştığım oldu.

O zaman ne hissediyorsunuz?
“Binbir Gece bitsin, kapımı kapatayım ve küçük bir köye yerleşeyim” dediğim anlar oluyor. Bu tabii ki hiçbir zaman olmayacak! Ölene kadar bu mesleği yapacağım... “Bir gecede şöhret oldu” diyorlar hâlâ ve ben bunu kabul etmiyorum. Kendime göre benim de bir geçmişim var. Kendimi geliştirdim, konservatuvarda okudum... Ve gerçekten kafa patlattığım, mücadele ettiğim çok zaman var...

Annenizin öyle bir lafı var: “Benim kızım bu işin üçkağıdından anlamaz. O yüzden bu piyasada yapamaz diye korkuyorum” diyor. Haklı çıktı mı?
Evet, yani şöyle. Bana arkadaşlarım “Doğrucu Davut” der. Küçüklüğümde bile böyleydim. Annem bir şey söylerdi, “O öyle değil ki neden öyle söylüyorsun?” diye annemi yalancı çıkarırdım. Annem artık bir zaman sonra beni uyarmaya başlamıştı “Benim lafıma karışma” diye... (gülüyor) Kadın mesela bir yere gidememiş “Bir işim çıktı” diyor ayıp olmasın diye, ben hemen araya girip “Hayır öyle değil” deyip söylüyormuşum. O yüzden evet, hâlâ çok zorlandığım oluyor.

Mesela sizin bir basın açıklamanız var, bir süre önce. Başkası olsa bu kadar takmaz ama siz en ince detaylarına kadar olayın gerçekte nasıl olduğunu anlatmışsınız...
Orada beni, ailemi ve şirketimi zor durumda bırakan bir durum vardı...

Hiçbir şeyin yanlış olmasına tahammül edemiyorsunuz galiba...
Evet. Hele son zamanlarda çok sıkıcı bir insan oldum. Bana "control freak" (kontrol delisi) diyorlar. Çevremdeki her şeyi kontrol altına almak istiyorum. Bu egosantrik bir durum değil ama... Her şey düzgün olsun istiyorum. Kimse benim, ailem ya da çevrem hakkında kötü düşünsün istemiyorum. Özellikle bu yaz bunu anladım. Çok zor bir yaz geçirdim. Sadece tatil yapmak istedim ama çok zor bir yaz geçirdim.

Paparazziler yüzünden mi?
Her şey, her şey yüzünden... Yani böyle garip bakan, garip konuşan... “Böyle insanlar var mı hayatta?” dedirten insanlar ve olaylarla karşılaştım. Ve artık kimsenin benim hakkımda konuşmasına tahammülüm kalmadı. Çünkü ben çok düzgün yaşamaya çalışıyorum. Hep doğruyu yapmak zorundasınız. Ben zaten böyle yaşıyorum. Ama söylediğin ya da söylemediğin sözler ya da bir görüntünün altına uydurulan şeyler akşamüstü programlarında üç kadının tartıştığı bir şey haline geliyor. Ve bu beni artık çok rahatsız etmeye başladı.

Peki hiç patlama noktası olmuyor mu sizde? Bir “Yeter!” demiyor musunuz?
Çok oluyor... Daha geçen gün oldu.

'ŞEHRAZAT'A BENZEMİYORUM'
Ne yaşadınız o anda?
Kimseyi istemedim etrafımda ve bunu çevremdekilere de dile getirdim. Ve ilk defa “Ben çok mutsuzum” diye ağlamaya başladım. Gerçekten mutsuz muydum, bilmiyorum... Ama bazen çok fazla bunalıyorum.

Kendi ayaklarınız üzerinde durmaya ne zaman başladınız?
"Binbir Gece"yle. "Binbir Gece"nin ilk bölümünü kendi evimde izledim. Eve yeni çıkmıştım o zaman. Ve yeni bir hayat başladı gerçekten.

Bizim ülkemizde bir rolle tanındıysanız o rol size yapışır. Size de öyle oldu galiba...
Evet ama beni gören herkes ilk ne diyor biliyor musun? Üç şey: “Ne kadar gençmişsin”, “Ne kadar zayıfmışsın”, “Sen Şehrazat’a hiç benzemiyorsun”. İnsanları bu kadar şaşırtabilmek aslında benim için çok iyi. Ben Şehrazat’a benziyor olsaydım, belki Şehrazat bu kadar patlamazdı.

Şehrazat’ı nasıl atacaksınız üstünüzden?
Hiç korkmuyorum. “Acaba herkesin kafasında Şehrazat mı kalacağım?” diye çok düşündüm. Ama iki senedir Şehrazat’ı oynadığım için içimde ertelediğim o kadar çok renk ve o kadar çok duygu var ki... Bundan sonraki karakterde onların dışarı çıkacağı günü iple çekiyorum. Bu çekim bile bu açıdan benim için çok tatmin ediciydi. Şehrazat değildim.

Neşeli bir kadını oynamayı düşünüyor musunuz?
Çok istiyorum. Tiyatroda özellikle komedi çok istiyorum.

Sizce yapımcılar size komedi teklifiyle gelir mi?
Bana hep nostaljik şeyler geliyor, dönem kadınları vs... Ve insanların kafasında “Bu kadın Şehrazat’ı oynuyor, bunu nasıl oynayacak?!” düşüncesi olduğunu da biliyorum. Ama cesur ve risk alan bir yönetmenle çok farklı şeyler çıkaracağıma eminim.

Muhafazakar mısınız?
Geleneği, düzeni severim. Hâlâ her bayramda babamı ziyaret ederim. Bu bayramda kimse yoktu mesela Darülaceze’ye gittim. Ya da nostaljiyi seviyorum. Televizyonda "Hababam Sınıfı" varsa oturur izlerim. Annemden hâlâ korkarım. Annemin evinde kaldığım zaman saat dokuzda “Ben eve gideyim annem evde” diyorum. (gülüyor)

Arkadaşlar arasında nasılsınız peki? Size soğuk diyorlar ama gizli bir deli tarafınız var sanki...
İnsanlar sıkıcı olduğumu düşünüyorlar ama hiç öyle değilim! Arkadaşlarım arasında çok komiğim. Bazen “Sen Bergüzar Korel olduğunu unutuyorsun” diyorlar. Evet ben sadece Bergüzar olmak istiyorum!

“Bunu mutlaka yapacağım!” dediğiniz bir şey var mı?
Muz adasına gidip muz yemeekkk! Gerçekten çocukken kiloyla muz yerdim, en büyük hayalim buydu. İleride şunu yapmak isterim: Şehir dışında bir evim olsun, yılın beş ayı orada olup sörf yapayım. Ailemle, çocuklarımla orada yaşayayım.

'ÇOK AGRESİFLEŞTİM'
Gerçekten çok yorgun görünüyorsunuz...
Çok! Bir sürü şey olurken, bombalar patlarken, insanlar ölürken, savaş çıkarken ben niye yalnız tatil yapmışım, niye bikini giymişim... Artık beni isyankar bir duruma getirdi. Güya sakinleşmiştim, önemsemiyordum ama yine yoruldum. Çok agresifleştim.

Sizin gibi sakin insanların tersi de fenadır...
Evet. Ters olmak da istemiyorum çünkü o zaman zor sakinleşebilirim.

'5 YIL İÇİNDE ÇOCUK YAPACAĞIM'
Beş yıllık planınızda neler var peki?
Çocuğum olur bir kere kesin. Dolayısıyla bir ailem olur zaten. Sinemada ve tiyatroda ödül almayı planlıyorum ve bunu yapacağım!

Aile kavramına çok düşkünsünüz galiba?
Ben yanlız ölmeyeceğim onu biliyorum! Ailem ve arkadaşlarım her şeyimdir. Ve eğer star olmak yalnız olmaksa, ben istemiyorum!

Aile kurunca kariyerinizin düşüşe geçmesinden korkmuyor musunuz?
İşlerim aksamaz sanmıyorum. Ben çocuğumu pusete koyar sete götürürüm, öyle bir anne olurum.




--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Hiç yorum yok: