16 Nisan 2008 Çarşamba

Seda Sayan, Onur Şan aşkı aslında küresel bir trendin göstergesi





Dünyanın önde gelen düşünce platformlarından GDI’ın CEO’su David Bosshart, geçtiğimiz hafta İstanbul’da iki konferans verdi. Soysal Perakende Okulu’nun düzenlediği konferanslarda Bosshart, tüketicilerin 2008’deki önceliklerini ve perakende sektörünü bekleyen fırsat ve tehditleri vurguladı.

Değişen dünyada toplumun değer anlayışlarının da yeniden belirlendiğini anlatırken, günlük yaşama ait çok ilginç saptamalar üzerinde durdu. Türkiye’de ve dünyada yaşananlarla, yaşanabileceklerle ilgili gözlemlerini ve tahminlerini paylaştı.

GDI, Migros’un kurucusu İsviçreli Gottlieb Duttweiler’in ismini yaşatan bir vakıf. 40 yıl önce Zürih’te kurulmuş. Ekonomi, ticaret, gıda, sağlık, turizm, perakende, tüketici beklentileri, sosyal değişim ve siyaset politikası gibi konularda araştırmalara imza atıyor.
Dünyada olup bitenleri izleyerek, gelecek için küresel senaryolar çıkarmaya çalışıyor. Bosshart yaptıklarını ‘uçlarda yaşananlardan yola çıkarak normali anlamaya çalışmak’ olarak tanımlıyor.

UTANGAÇ MİLYONERLER

GDI Başkanı David Bosshart’ın sunduğu ‘mikrotrend’lere bakılacak olursa önümüzdeki dönemde yeni milyoner tipleri ortaya çıkacak. Teknolojinin yarattığı ‘utangaç milyonerlerin’ dünyasında kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşlarının önemi artacak. Evli çiftlerin zamanının büyük bir bölümü iş ve ev arasında yolda geçecek. Buna bağlı olarak çabuk tüketilen hazır gıdaların yerini çeşitli içilebilir gıda biçimleri alacak. Kahvenin krallığı daha da büyüyecek. Starbucks gibi kuruluşların sayısı artacak.

İnsanlar internetten öğrendikleri tedavi yöntemleriyle kendilerini tedavi etmeye çalışacak, doktora giden hasta sayısında düşüş yaşanacak. Güneşten kaçma, hatta nefret etme trendi yükselecek. Yalnız yaşayanların sayısı arttıkça, köpek sahipliğinin oranı da yükselecek. Bunun sonucunda köpekler için daha çok ürün ve hizmet ortaya çıkacak.

Kadın erkek ilişkilerinde ırk ve yaş engelleri daha da azalacak. Farklı ırk ve dinlerden gelen insanlar arasındaki evlilikler yaygınlaşacak. ‘Cougar’ kadınların, bir başka deyişle, Seda Sayan, Onur Şan aşkında olduğu gibi, kadının kendisinden yaşça çok küçük bir erkekle beraber olduğu ilişkilerin sayısı artacak (Cougar, puma, panter gibi kedigillere verilen bir isim. Cougar kadınlar, Seda Sayan ve Demi Moore örneğinde olduğu gibi başarılı, güzel ve kendilerinden eminler. Genç hissediyorlar, bu yüzden de genç erkekleri tercih ediyorlar.)

Önümüzdeki yıllarda kadınların gücü artacak. Ailelerde kadınlar çok meşgul olduğu için erkekler ihmal edilmekten şikâyet edecek. Kısacası önümüzdeki beş yıl, yalnızca ekonomiyi değil, sosyal yapıyı da hızla değiştirmeyi sürdürecek, yeni değerler günlük yaşamın her alanında kendisini gösterecek.

TÜKETİCİLERİN TRENDLERİ NELER OLACAK?

David Bosshart perakende sektörünün temsilcilerine yaptığı sunumda, gelecek 5 yıl içinde tüketicileri en çok ilgilendireceğini tahmin ettiği trendleri sıraladı. Verdiği bilgilere göre tüketiciler için en önemli konu, yüzde 66’lık oranla, sağlık ve kendini iyi hissetme arzusu olacak. En çok üzerinde durulan ikinci konu olan kolaylık ve rahatlık beklentisini, iklim değişikliklerine karşı duyulan kaygı izleyecek. Gıda güvenliği ve ürün kalitesi önemli konular arasında yer alacak. Etik gıda üretimi hakkında belirli bir kamuoyu oluşacak. Küresel ısınma karşısında çevreyi daha az kirletmenin yolları aranacak, buna bağlı olarak ihtiyaçların yakın çevreden tedarik edilmesi için çalışılacak. Organik gıdaya olan talep büyüyecek. Tüketiciler bir yandan en düşük fiyatları talep ederken lükse olan düşkünlüklerinde de artış gözlemlenecek.

‘TAZEYE TALEP ARTIYOR’

David Bosshart İstanbul’daki konferansta hızla tırmanan lüks salgınına, 62 dolara satılan bir şişe su, 250 dolara yaptırılan 24 ayar altın bazlı cilt maskesi, kilosu 5 bin dolara olan çikolata örneklerini verdi. Dünyada kolay kazanılmış parayla her şeyi satın almak isteyenler olduğunu, ‘aptal para’ diye tanımladığı bu kaynağın lüks tüketimi artırdığını anlattı. Ayrıca lüksün yanı sıra eğlenceye de büyük bir talep olduğuna dikkat çekti. İnsanların heyecan arayışıyla ilginç deneyimler talep ettiğini, en geleneksel ürünlerin bile yenilik peşinde koştuğunu belirtti.

‘Tazeye talep artıyor’ başlığı gerçekten çok ilginçti. Gıda sektöründe, yükselen sağlık trendiyle birlikte doğal, organik ve sağlıklı ürünlerin giderek daha fazla talep edildiği bir gerçek. Bosshart ‘taze bedenlerin’ daha fazla ortada olduğuna, reklamlarda çocuk denecek yaşta genç kız ve erkeklerin kullanılmasına dikkat çekerek bunu da tazelik isteğine bağlıyor. Abercrombie&Fitch isimli giyim kuruluşunun mağazasında yarı çıplak erkek tezgâhtarlar çalıştırmasını da aynı beklentinin bir yansıması olarak açıklıyor.

Bosshart sunumunda tüm perakende sektörünün gıda alanına doğru yöneldiğine dikkat çekti. Ünlü İngiliz Şef Jamie Oliver’ın başlattığı yemek pişirmenin bir eğlence olarak algılanmasına zemin hazırlayan trendden söz etti. “Aç müşterilerle iş yapamazsınız” diyerek restoran ve gıda bölümünü parlatan, Ikea’nın kurucusu Kamprad’ı örnek verdi. Tüm dünyada restoranlara olan talebin yükseldiğini, alışveriş merkezlerinin yeme-içme bölümlerini şıklaştırdığını, Armani gibi seçkin moda markalarının bile gıda alanında yatırımlarını artırdığını hatırlattı. Bosshart’ın örneklerine bakılacak olursa alışverişte yemek unsurunu başarıyla kullananlar bunun ödülünü genel cirolarına yansıyarak alacağa benziyor.

Bosshart satış kanalları üzerinde dururken, tüketicinin olduğu her noktanın bir alışveriş noktasına dönüştürülmesinin mümkün olduğunu anlattı. Ancak hangi noktada olursa olsun, perakendecilerin büyüme stratejilerini saptayıp tercihleri doğrultusunda yaratıcı ve yenilikçi çözümler bulmasının şart olduğunu anımsattı. Farklılaşmak isteyenlere kendilerini müşterilerin ihtiyaçları ve beklentilerine uydurmalarını ve esnek olmalarını tavsiye etti.

Kaynak: Milliyet İ.K.



--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Hiç yorum yok: