18 Nisan 2008 Cuma

Yanı başınızdaki vicdansız bir sosyopatsa ne yapmanız gerekir?







İyi-kötü, melek-şeytan zıtlığı binlerce yıldır dünya kültürünün temelindeki en dramatik çatışmadır. İnsanlar birbirlerini suçlar, savunmalar, eleştiriler arasında kimin gerçekten haklı olduğu pek belli olmaz.

Son günlerde ülkemizde gergin bir dönem başladı, ne yazık ki 2008 pek parlak geçeceğe benzemiyor. Gergin dönemlerde iyiler-kötüler arasındaki sınır daha da belirsizleşir, haksızlıklar çoğu kez kılıfına uydurulur. Amerikalı yazar Martha Stout’un ‘The Sociopath Next Door (Yanı Başınızdaki Sosyopat)’ kitabı, haksızlıklarla ve ‘kötülerle’ nasıl başa çıkılacağı hakkında son derece yararlı bilgilerle dolu. Bu sıkıntılı dönemde kurban konumuna düşmek istemeyenler için Dr. Stout’un kitabından önemli bazı ipuçlarını burada sizlerle paylaşmayı diliyorum.

‘İyi insanları iyi kılan nedir? Ya kötü insanları kötü kılan? Veya iyi insanlar kendilerini bu kötülerden nasıl korur?’ sorularına Martha Stout çok açık cevaplar veriyor. Dr. Stout’a göre, toplumdaki her 25 kişiden biri bir sosyopat ve tanınması gerçekten çok güç.

SEVGİ  VE ŞEFKAT YOK

Sosyopatlar çocukluklarında yaşadıkları ilgi azlığı veya tacizlere bağlı olarak yetişkinliklerinde gerçek anlamda ‘vicdansız’ bireylere dönüşmüşlerdir.

Duygusal tepkiler olarak sergiledikleri davranışlar, ağlamalar, kendilerini acındırmalar, öfkelenmeler (vs.) aslında gerçek duyguların ifadesi değildir. Tiyatro oyunu sergiler gibi bu tepkileri dış dünyadan gözlemledikleri biçimiyle yinelerler. Gerçek anlamda başkaları için acıma, üzülme, sevgi veya şefkat duymaları mümkün değildir. Yalnızca kendi çıkarlarını düşünürler. Seçtikleri duygulu insanlara sadistik bir biçimde acı çektirirler ve bunu dışarıdan bakanlardan çok başarılı bir biçimde gizleyebilirler.

ALDATIR, İNSAN KULLANIR, ASLA PİŞMANLIK DUYMAZ

Sosyopatlarda, Amerikan Psikiyatri Birliği’nin ‘antisosyal kişilik bozukluğu’ için sıraladığı şu özellikler mevcut:

1.  Sosyal kurallara uymakta başarısızlık.

2.  Aldatmak, insanları kullanmak.

3. Planlı, programlı davranmayı başaramamak. Aklına geldiği gibi davranmak.

4.  Saldırganlık, alınganlık.

5.  Başkaları veya kendisinin güvenliğini umursamamak.

6.  Sürekli bir biçimde sorumsuzca davranmak.

7.  Birisini kırıp, incitip, kötü davranıp, hatta malını çaldıktan sonra hiçbir pişmanlık duymamak.

İYİLEŞTİRİLEMEZ BİR SENDROM

Dr. Stout bu kriterlerden sadece üçünün bile bir kişinin sosyopat olarak tanımlanmasına yeteceğini belirtiyor. Ona göre sosyopatlık ‘iyileştirilemez’ bir sendrom, çünkü sosyopatlar asla sorunları olduğunu kabul etmiyor, vicdanları olmadığı için de pişmanlık duymuyorlar. Kurbanlarına başlangıçta çok sevimli ve ilgili davranıyorlar. Ağlarına düşürdükleri kişilerle yalanlarla dolu bir ilişki kurarak, asalak bir biçimde onları sömürüyorlar.

ON ÜÇ KURALA UYUN, KURBAN OLMAKTAN KENDİNİZİ KORUYUN

Son derece karizmatik olan sosyopatlara karşı korunmak için Dr. Stout, şu on üç kuralı hatırlatıyor:

1. İlk kural, bazı insanların vicdanlarının olmadığı acı gerçeğini kabul edin.

2. Karşınızdaki kişinin rolü doktor, öğretmen, yönetici, anne-baba, hümanist (vs.) ne olursa olsun ona değil, kendi iç sesinize, sezgilerinize güvenin.

3. Yeni bir ilişkide ‘Üçler Kuralını’ harekete geçirin. Yalan, yanlış anlama veya sözünü yerine getirmeme söz konusu olduğunda, aynı şeyler üç kez yinelendiğinde durmayın, bir an önce o kişiden uzaklaşın. Verdiği sözü tutmayan, sorumluluğunu yerine getirmeyen insanlarla paranızı, işinizi, sevginizi veya sırlarınızı paylaşmayın.

4. Otoriteyi sorgulayın. Başkalarına zarar vermeye yönelik emirler karşısında siz kendi vicdanınızın sesini dinleyin. Körü körüne verilen emirlere itaat eden insanlardan olmayın.

5. İltifatlara güvenmeyin. Egonuzu okşayan hoş sözler iyi gelebilir, ancak karşılığında bir sosyopatın sizi çok rahat parmağında oynatabileceğinin bilincinde olun.

6. Gerekiyorsa saygı kavramını yeniden tanımlayın. Korku ile saygıyı birbirine karıştırmayın.

7. Sosyopatın oyununa katılmayın. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Siz de sosyopatın çekiciliği karşısında onu analiz etmeye, anlamaya çabalamayın.

8. Bir sosyopattan korunmanın en iyi yolu, ondan uzak durmak ve onunla hiçbir ilişkinizin olmamasıdır.

9. Kolaylıkla acıma duygusu hissediyorsanız, ‘dikkat!’, av olabilirsiniz. Her zaman kibar, sevecen, saygılı ve güler yüzlü olmak zorunda değilsiniz. Size devamlı kendisini acındıran birisi varsa, dikkat edin karşınızda sizi kullanmak isteyen bir sosyopat olabilir.

10. Giden gelmez unutmayın. Kaybettiklerinizi kabul edin. Bir noktada hesabı kesip yolunuza devam edin. Birisine yardım etmeyi gerçekten istiyorsanız, sizi kullananlara değil, hayır kurumlarına veya çevrenizdeki ihtiyaç sahiplerine yönelin.

11. Bir sosyopatın yaptığı bir istismarı, yalanı, sahtekârlığı, o ne kadar yalvarıp ağlasa da, asla örtbas etmeyi kabul etmeyin.

12. Ruh sağlığınızı koruyun. Vicdansız birisini hayatınıza almayın. Sizi kırmasına ve insanların kötü olduğunu düşündürmesine izin vermeyin.

13. Sizi kıran, inciten ve hayal kırıklığına uğratanlardan en iyi intikam alma yönteminin iyi ve mutlu bir biçimde yaşamınıza devam etmek olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Kaynak: Milliyet İ.K.



--> Haberin devamını okumak için tıklayın(Click to Read Source)...

Hiç yorum yok: